23 Aralık 2010 Perşembe

kafam dağıldı biraz

son iki gündür uyudum. öyle ki uyudum akşama kadar. uyandım, annemle tekila & pizza yapıp yine uyudum ve ertesi günün akşamına kadar yine uyudum. (tekila kafam dağılsın diye annemin kıyağı, yeni uyandım açım diye pizza benim kıyağım) bu gece de uyuyamıyorum haliyle..uyusam uyurum da artık yapmam gereken şeyler var ...günlerdir erteliyorum ömür üzülmekle üzülmenin bencilliğiyle geçemiyor malesef..madem uyumayıp,düşünmemek gerek;

kendi portremi yapmaya başladım bu akşam uyanınca...
ne zaman biter bilemiyorum, daha çok işi var oynadıkça sıkılmasam sıkıldıkça bozmasam çabuk bitecek de.. neyse bıraktım şu haldeyken:                                                                                                                                      

gözaltlarım çok uyumaktan yanlış olmasın... :s bakalım bitince neye benzicek...

14 Aralık 2010 Salı

linol baskı

düşündüm de benim yazmaktan ziyade çizmem gerek
onları paylaşmam gerek
bu aralar elimde pek birşey yok
bir-iki sene önceki iki linol baskımla paylaşıma geçeyim dedim
az biraz motivasyon....








bu bir kolaj.ilk baskı.
















üçüncü, ilk renkli baskı. "lemon tree"









*taramadan dolayı fazla kontrastlılar.daha büyük ve iyi hallerini daha büyük ve iyi halde olduğumda paylaşırım.

13 Aralık 2010 Pazartesi

gereksiz başlangıç

uyumamanın tek güzel yanı, uyanmak zorunda kalmamak.

değiştiremediğim bir huyum var -sanki her huyumu değiştirebiliyorum da!- hiç kaçınamadığım diyelim: bir şeyi tam yapamamak. tam. yani tam sevememek tam bilememek . hep bir yanını ayırmak. hep bir yanıyla ayrı düşüncelere dalmak. nasıl olması gerektiğini bilememek bilip de yapamamak. yapmamak.üzülmek üzülürken bile geçeceğini düşünüp onu bile tam yaşayamamak.tüm bunların üstüne boşvermek gerektiğini söylemek. 

şu an açıklayamayacağım ama kararsızlık dediğimiz, aslında yanından geçemez bile bu duygunun.

yazmak da saçma aslında desem anlaşılır belki...